Öncelikle bizimle bu konuşmayı yaptığınız ve sizi daha yakından tanımamıza izin verdiğiniz için teşekkür ederiz. İsterseniz ilk sorumuzla başlayalım…
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
İsmim Hatice Gün. Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunuyum. 10 yıldır idarecilik yapıyorum ve şu anda da Şehit Muhammet Onur Demir Anadolu Lisesinde okul müdürü olarak görev yapıyorum.
Müdür olmaya ilk ne zaman karar verdiniz?
İşin mutfağında olmak için öğretmenlik mesleğine başladığımda karar verdim.
Bir kadın olarak bu mevkie gelmek istemenizin sebebi nedir?
Kadınların şu güne kadarki yaşadıkları zorluklardır diyebiliriz. Hep bir engelle karşılaşıp hep bir yetersizlik rolünde görülmeleridir en büyük sebep.
Aileniz bu mesleği yapmanıza destek oldu mu?
En büyük destekçim eşim ve çocuklarım. Onlar çok büyük destek oldular. Ama bunun haricindeki çevrem tarafından çok büyük destek gördüğüm söylenemez herkesin ilk söylediği şey “Neden uğraşıyorsun?” cümlesiydi.
Anne olmanızın okuldaki öğrencilere davranışlarınızda bir etkisi var mı?
Çok büyük etkisi var anne olmamın. Şöyle benim kızım da şuanda üniversite sınavına hazırlanıyor. Aynen sizler gibi bu sıralardan geçti. Bir diğer çocuğum da aynı şekilde yine sizler gibi öğrenci. Dolayısıyla bir öğrenciye önce anne gözüyle, ondan sonra okul müdürü gözüyle bakmayı öğretti bana anne olmak. Çünkü öğrencilerin duygularına, düşüncelerine bu yaş skalasındaki özellikle tavır ve davranışlarına hakim olduğunuz zaman öğrenciye bakış açınız da çok daha değişik oluyor daha farklı bir gözle daha farklı bir sevecenlikle yaklaşıyorsunuz yoksa çok rijit olabilirsiniz yani bir kural koyduğum zaman bu uygulanmalı diye baktığınızda her şey daha zorlaşır öğrenciyi de yıpratırız kendimizi de yıpratırız ama bunlar çocuktur, benim de çocuklarım bu zamanlardan geçti, bunlar bu hataları yapabilirler ama bir gün her şey çok güzel olacak gözüyle baktığınız zaman her şey daha da kolaylaşıyor.
Müdür olarak büyük bir okula idare ediyorsunuz. Bu durum evinize nasıl yansıyor? Zaman zaman evinizi de okulu yönetir gibi yönettiğiniz oluyor mu?
Evet bundan çocuklarım çok şikayetçi evde de bazen müdürlüğün ve öğretmenliğin devam ettiğini görüyorum şahit oluyorum hep bir organizasyon mantığıyla bakmak, her şeyin düzenli olmasını istemek, herkesin kurallara uymasını istemek, bir meslek hastalığı herhalde; evde de bunu çok net yaşadığım zamanlar var ama kendimi mümkün olduğunca evde anne rolüne adapte etmeye çalışıyorum.
Görev yaptığınız okullarda kadın olmanızın öğretmen ve öğrenciler üzerinde etkisi nasıldı?
Çok olumlu etkilerini gördüm daha önce. Sağlık Meslek Lisesinde yine kızların çoğunlukta olduğu, kadınların çoğunlukta olduğu bir okulda görev yaptım. Ondan sonra da Kız Meslek Lisesinde görev yaptım. Dolayısıyla kadınlar çok olduğu için bana bakış açıları çok olumlu oldu, benim bütün işlerimi daha da kolaylaştırdılar. Kız öğrencilerimden özellikle yarı hayranlıkla bakanlar oldu, kendileri de kadın oldukları için. Ve benim burada, orada bir üst düzeyde bulunmam onları mutlu etti ve benim her konuda önümü açtı bu. Çok çok faydasını gördüm. Erkek öğrencilerimden de yine kesinlikle çok olumlu yönde dönüşler aldım.
Kadın olmanızın mesleğinizde dezavantaj ve avantajları nelerdir?
Avantajları dediğim gibi kadın olduğunuz zaman hayata daha farklı bir gözle bakıyorsunuz. Ayrıntılara bir kere dikkat ediyorsunuz. Öğrencilerinize daha fazla. Bir de bunun yanında ebeveyn gözüyle de bakabiliyorsunuz. Kadın olmanın çok çok büyük avantajları var ama avantajlarının yanında dezavantajları da çok. Nasıl var? Bir kere bir cam tavan var, yani cam tavan dediğimiz aslında somut olmayan ama herkesin zihninde olan bir cam tavan. Yani bir kadın en fazla işte şuraya kadar gelebilir bundan ötesine gelemez, gelmemeli onun hakkı değil veya yapamaz veya beceremez hep bu ön yargıyla karşılaştık, ben de karşılaştım tabi. Biz erkek arkadaşlarımızdan çok daha fazla çalışarak kendimizi ispatlamak zorunda kaldık, böyle bir dezavantajını da yaşamadım dersem yalan olur.
İdareci olarak unutamadığınız bir anınız var mı?
En unutamadığım anım, çok fazla var tabiî ki, ama genelde öğrenci boyutunda unutamadığım anılar… Hani hiç bu öğrenci acaba kendini toparlar mı, acaba bu öğrenciyi de hayata kazandırabilir miyim, deyip de çok şok yaşadığım öğrencilerim de oldu. Aynı zamanda beklediğim tabiri caizse ilmek ilmek işlediğim özellikle pansiyon müdür yardımcılığı yaptığımda anne ve babasını kaybetmiş olan bir öğrencimin yıllar sonrasında beni arayıp bulup o günleri unutmayıp gelip işte bir çiçekle yanıma gelip bana beni örnek aldığını söylemesi benim için en unutulmaz andı.
CV'nize baktığımızda yüksek lisans ve doktora eğitimi sürecinde olduğunuzu görüyoruz. Neden buna ihtiyaç duyuyorsunuz? Yorucu olmuyor mu?
Evet çok yorucu oluyor. Hem yöneticilik hem akademik çalışmalara yönelme çok yorucu ama çok da besleyici çalışmalar, kişi bence olduğu yerde kalmayıp kendini sürekli geliştirmeli kendini sürekli yenilemeli ki öğrencilere iyi örnek olsun. Ben öğrencilere bir sınava hazırlanın derken kendim de bir sınava hazırlanmanın ne demek olduğunu bilmiyorsam o zaman onlara yeteri kadar inandırıcı ve samimi gelmeyeceğimi düşündüğüm için bu yolda hep böyle bir sınava böyle bir çalışmaya devam ediyorum ve edeceğim, Allah sağlık verdiği sürece.
“Kendini geliştirmek” kavramından ne anlıyorsunuz?
En üst versiyonumu yakalamayı anlıyorum. Yani kendini geliştirmekten anladığım şey benim en üst versiyonum neyse bu hayata geldiğimden hayata gözlerimi yumacağım ana kadar en üst seviye. İnsanı kâmil olma yolunda diyoruz ya hani, insanı kâmil olma yolunda en üst versiyonum neyse onu yakalamaya çalışıyorum, onu anlıyorum.
Bir kere daha hayata gelseniz mesleğiniz aynı olur muydu?
Mesleğim evet yine aynı olurdu. Çok severek yaptığım bir mesleğim var. Öğrencilerimi çok seviyorum, kurumumu çok seviyorum, Milli Eğitim camiasında olmaktan bir kere kesinlikle ve kesinlikle çok gurur duyuyorum. Çünkü yetişkin insanların işlerini yapmak ayrı bir memuriyet dalı ama bizler hiçbir zaman işe gidiyoruz demeyiz, biz hep okula gideriz, deriz; derse gidiyorum deriz. Gençleri çok sevdiğim için gençlerle bir arada olmak, çocuklarla bir arada olmak beni çok daha farklı motive ediyor. Ülkemin geleceği açısından özellikle, o yemeğe bir tuz da ben koyduğumu düşünüyorum, bir öğrencim bile beni örnek alsa onu olumlu davranışlar edinirsem bu benim için en büyük kazanım, o yüzden bir kere daha dünyaya gelsem yine aynı mesleği yapardım.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Teşekkür ediyorum öncelikle bu çalışmanızdan dolayı. Sizlerin de hayatta hep başarılı, hep ayakları üstünde duran, kendine güvenen insanlar olmanızı,en iyi yerlere gelmenizi canı gönülden diliyorum hepinize teşekkür ediyorum sizlerle olmak çok güzel.
Biz teşekkür ederiz…
MÜLAKATI GERÇEKLEŞTİREN ÖĞRENCİLER:
11-D Sınıfından Yaren Nida TOY, Ahmet Can DEMİREL.
Adres:
Gültepe Mah. Okullar Bölgesi, Şehit Muhammet Onur Demir Anadolu Lisesi
Telefon
3462261301